24 Mayıs 2008 Cumartesi

akdeniz masalı

gözlerimle açmak istiyorum bir pencereyi.
akdenize açılan beyaz çıtalı bir pencere.
pencere denize,akdenize açılsın istiyorum.
pencereyi açıp atlamak istiyorum.
serin,yemyeşil bir suya atlamak istiyorum.
uyuşmuş bacaklarım suyun soğukluğunu hissetsin istiyorum şiddetlice.
ben atlarken rüzgar essin,kuvvetli bir rüzgar essin istiyorum.
yemyeşil ağaç toplulukları geçsin yanımdan.
koyu yeşil portakal ağaçları.
yemyeşil dağları geride bırakıp suya ulaşayım.
yeşil,mavi sulara...
içinde yemyeşil bir dünyanın olduğu akdenize.
serin ama çok serin bir suda nefes almalı bedenim.
ellerim ve ayaklarım hiç hareketsiz ilerlemeli bu suda.
dalgalar beni derinliklere ta derinliklere taşımalı.
suyun içinde başımı kaldırmalı ve güneşin bir ışığını görmeliyim.
sonra dalgalrın beni götürdüğü yere gitmeli, savrulmalıyım.
denizin en dibinde durmalıyım.
oksijensiz kalmalı ve derin upuzun bir uykuya dalmalıyım.
denizin dibindeki o yumuşak toprak yani kum tanecikleri örtmeli bütün vücudumu.
açıkta kalan yerlerimi deniz canlıları yemeli.
oracıkta bir kum taneciği öbeği haline gelmeliyim.
dalgalar bu kum taneciği öbeğini , yani beni yavaş yavaş atlas okyanusuna taşımalı.
kıyı kıyı dolanmalı, oyalanmalıyım akdeniz de .
önce beyrut a sonra tel aviv e uğramılıyım.
daha sonra iskenderiye de biraz dinlenmeli bu kum taneciği öbeği.
iskenderiye den sicilya ya kadar savrulmalı tunis e varmalıyım.
oradan oran a geçmeli ve cebelitarık tan atlas okyanusuna geçiş yapmalıyım.
atlas okyanusunda bir katil balinanın bir sırt yüzgecinde serin uçsuz bucaksız sulara atılmalı ve kaybolmalıyım.
MERVE ARCASOY

Hiç yorum yok: