adım merve arcasoy. garbın bu barbar ülkesinde sadece kendi harflarini okuyabiliyor insanlar. benim de adım soyadımdan adıma doğru arkazua merv olarak okunuyor.
26 Mart 2010 Cuma
LE GRAND CAFE DE LA POSTE
Bu cafénin adını nasıl tercüme edeceğimi tam kestiremiyorum.Çünkü iki seçenek var:
BÜYÜK POSTAHANE CAFE si
ya da
BÜYÜK MAKAM CAFE si.
Bu café Perpignan'a ilk geldiğimde babamla gittiğim bir caféydi.Garsonlarını hiç bir zaman sevmedim ama bu cafénin yeri gerçekten çok güzeldir.Etrafındaki ağaçlar, Castillet'in altından geçen insan falan güzeldir yani.Oturup bir sürü şey içebilirsiniz.
NE içebiliriz: CAFé noissette (küçük makine kahvesi)
Café au lait (sütlü kahve)
Biere (Bira, bir sürü çeşit var.
Ben Belçika birasını severim LEFFE)
Şarap ( bu konuya girmiyorum çünkü çıkılmaz hale gelir, çeşit çok.)
Coca ( Coca cola bildiğimiz)
Tabiki diğer bütün gazlı içecekler.
Bir sürü sayamıyorum bile.
Velhasıl kelam burası Perpignan'ın en iyi cafésidir.En pahalı kahve burada içilir.Benim evimin de önüdür.Her sevdiğim insanla burada oturmak gibi bir fantezim vardır.ama bu pek mümkün değildir.Şİmdi eski yeni resimlerini koyayım.Bakalım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder